16 Aralık’ta, European Neighbourhood Council (ENC) ve İş Dünyası ve İnsan Hakları Derneği (BHRTR) ortaklığında, Almanya Dışişleri Bakanlığı ve İstanbul Alman Başkonsolosluğu’nun desteğiyle yürütülen “Sivil Toplum Aktörlerinin İş Dünyası ve İnsan Hakları Alanında Farkındalık ve Kapasite Gelişimi” projesinin ikinci fazının açılış ve paydaş danışma toplantısını gerçekleştirdi.
Toplantının temel amacı, Türkiye’deki iş dünyası ve insan hakları alanına ilişkin olarak projenin birinci fazında elde edilen rapor bulgularını paylaşmak, ikinci fazda yürütülecek faaliyetleri tanıtmak ve farklı paydaşlardan görüş ve öneriler toplamaktı. Katılımcılar, projeye dair bulguları tartışma ve gelecekteki iş birliği alanlarını değerlendirme fırsatı buldu.
Etkinlik, ENC Proje Yöneticisi Asuman Kübra Baş ve ENC Direktörü Samuel Doveri Vesterbye’nin açılış konuşmalarıyla başladı. Konuşmalarda, zorunlu insan hakları ve çevresel durum tespiti yasalarının uygulanmasında sivil toplum örgütlerinin kritik öneme sahip olduğu vurgulandı. Ayrıca, tedarik zincirlerinde insan hakları ihlallerinin önlenebilmesi için farklı paydaşlar arasında iş birliğinin güçlendirilmesi gerektiği ifade edildi. İstanbul Alman Başkonsolosluğu’ndan Başkonsolos Yardımcısı Martin Graf ise, açılış konuşmasında, büyük ölçekli şirketlerde bu yasal düzenlemelere dair farkındalığın arttığını, ancak küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) henüz yeterli düzeyde bilgi sahibi olmadığını belirterek, bu gruplara yönelik farkındalık çalışmalarının önemine dikkat çekti.
Etkinliğin devamında ENC Araştırmacısı Emre Keki ile BHRTR Projeler ve Hizmetler Koordinatörü Serra Zoraloğlu, projenin birinci fazına ilişkin bulguları sundu. Öne çıkan bulgular arasında özellikle farkındalık eksikliği, kaynak ve uzmanlığa erişimde yaşanan sıkıntılar yer aldı.
Etkinliğin devamında, bu zorluklara çözüm üretmeyi hedefleyen ikinci faz faaliyetleri tanıtıldı. BHRTR Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Çiğdem Çımrın, bu kapsamda STÖ’ler ve sendikalar için özel eğitim programları geliştirileceğini, ayrıca paydaşlar arası bilgi alışverişi ve iş birliği için dijital bir platform kurulacağını belirtti.
Program, Türkiye’nin farklı şehirlerinden gelen STÖ temsilcileri, akademisyenler, sendika ve vakıf temsilcileri ile bireysel aktivistlerin katılımıyla gerçekleştirilen bir paydaş danışma oturumuyla sona erdi. Oturumda iyi uygulamalar paylaşıldı, olası iş birlikleri değerlendirildi ve ortak karşılaşılan zorluklar ele alındı. Katılımcılar, insan hakları ve çevresel standartların güçlendirilmesinde ortak çabanın ve karşılıklı öğrenmenin önemine vurgu yaptı.